30 Haziran 2012 Cumartesi

Sevil Atasoy



Olay yeri inceleme, kriminal laboratuvarların gelişmesi ve DNA analizlerine katkısı nedeniyle ulusal ve uluslararası ödüller alan başarılı bir kadın: Adli Tıp Enstitüsü eski Başkanı Prof. Dr. Sevil Atasoy.

“Hiçbir şey apaçık ortada olan kadar aldatıcı değildir.” Sevil Atasoy’un böylesi derin okyanuslarda başarıyla yüzmesinin sırrını, bu cümle, çok net anlatıyor aslında.  Çok konuşulan ama bir o kadar da bilinmeyen bir dünyayı aydınlatmak için internet haber sitesi hazırlayan, TV programları yapan, kitaplar yazan Sevil Atasoy’la hepimizin az çok ilgisini çeken bu kocaman dünyaya dair konuştuk.


¾     K-HABER (Kriminal Haber) internet gazetenizde diğer haber sitelerinden farklı olarak Adli Bilimler ile ilgili haberler öne çıkıyor. Sizi böyle bir site hazırlamaya iten şey neydi?
¾     7/24 haber atan, ancak adli bilimlerle ilgili haberleri öne çıkartan internet gazetesinin birden çok hedefi var. Bunlardan biri toplumu bu alanda bilgilendirmek. Bunu bazı haberlerin altına uzman yorumları yazarak ve bunları yorum haber adlı kategori altında toplamak, Oku/öğren bölümünde adli bilimlerin ilginç alanlarında bilgi vermek,
suçun aydınlatılma sürecinde kanıtların öneminin altını çizmek, akademisyenlere köşe yazısı yazdırmak gibi...
¾     K-HABER de intihar haberlerine yer vermemenizin sebebi nedir?
¾     İntihar bulaşıcıdır. Bir intihar haberinin hemen ardından benzeri teknikle gerçekleşen bir intihara rastlanması istisna değildir. Bu yüzden intihar haberi vermemeye, versek bile tekniği ve nedenini aktarmamaya çalışıyoruz.
¾     Kanıt dizisi geçtiğimiz günlerde sezon finali yaptı. Kanıt’ın reyting ölçümlerine yenik düşmeden izleyicisinin her geçen gün artmasını neye bağlıyorsunuz?
¾     İstikrarlı bir dizi olması, her bölüme aynı ciddiyet ve profesyonellikle eğilmesi, toplumun neden-sonuç ilişkileri üzerinden düşünme ihtiyacını tatmin etmesi ve benim arada verdiğim bilgiler olabilir.
¾     Bilim kadını olarak Kanıt gibi bir Tv projesinde yer almaya nasıl karar verdiniz?
¾     Orada yaptığım yine öğretim üyeliği. Gerçek suç öykülerinden yola çıkarak kaleme alınan senaryoları kolay anlaşılır bir dille toplumla paylaşıyorum ve kendi kimliğimle oradayım.
¾     Kanıt dizisinin öykülerini seçerken öncelik verdiğiniz konu başlıkları var mı?
¾     Dizinin öykülerini kaleme alan, kurguyu yapan kızım Selin Atasoy, Toplumda ilgi çeken konulara öncelik veriyoruz.
¾     Suç ve Delil adında yeni bir TV projesiyle ekranlarda olmaya devam edeceksiniz. Bu projenin içeriği nedir?
¾     CNN Türk’te 6 Temmuz Cuma gecesinden itibaren her Cuma yayınlanmaya başlayacak. Suça dair herşeyin konuşulacağı ama suçun önlenmesi için çözüm önerileri üretilecek, canlı yayınlanacak bir eğlence - tartışma formatına sahip.
¾     Delillerin nasıl ortaya çıkartıldığı, suçluların nasıl yakalandığı yazılı ve görsel basında verilmesi suç işleyecek kişiler için emsal teşkil etmez mi? 
¾     Bilakis caydırıcı etkisi olduğu defalarca kanıtlanmıştır. Nitekim polis de, geçtiğimiz yıl delilden sanığa giderek çözdüğü 90 binin üzerindeki olayı toplumla bu nedenle gururla paylaşmış, hangi ipuçları ve kanıtlardan yola çıktığını açıklamıştır.
¾     Adli Tıp Kurumunun devlete bağlı olması onu bağımlı kılıyor mu?
¾     Hayır kılmaz. Önemli olan görev ve sorumluluk tanımıdır. Dünyanın her ülkesinde olay yerinden elde edilen kanıtları inceleyen devlet kurumlarıdır. Buna ek olarak özel kuruluşlar ve üniversiteler de bulunur. Ama mutlaka İçişleri ya da Adalet Bakanlığına bağlı kriminal laboratuvarlar vardır. Otopsilerin üniversitelerin patoloji ve adli tıp anabilim dallarında gerçekleştirilmesi daha yaygındır. Sorun, Adli Tıp Kurumu gibi merkezi bir bilirkişi teşkilatının varlığından kaynaklanıyor.  .
¾     Teknolojinin ilerlemesi Adli Bilimler için avantajken suç işleyen kişiler içinde avantaj sayılmaz mı?
¾     Elbette avantaj sağlıyor. Bu durum insanlık tarihi boyunca yaşanmış ve hiç bitmeyecek bir rekabettir.
¾     Türkiye’de neden DNA bankası yok?
¾     Kanun taslakları var, umarım yakında yasalaşır.
¾     Bakanlığa bağlı bir DNA bankası devlet eliyle kişilerin özel hayatına direkt müdahale hakki vermez mi?
¾     Önemli olan bankanın denetim mekanizmasını iyi kurabilmektir. Bağlı bulunduğu yerin önemi yok.
¾     Sizce vahşet nedir?
¾     Kimi zaman bir kediye atılan tekmedir.
¾     Görgü tanıklığı olayların çözümlenmesinde ne kadar etkilidir?
¾     İtibar etmemek gerekir
¾     Görgü tanıklarına ne kadar güvenilir?
¾     Bilerek ya da bilmeyerek yanılgılar olabilir. İfade almanın uluslararası standartlara göre yapılması durumunda hata payı azalır.
¾     2005 yılından bu yana “Masumiyet” adında bir proje yönetiyorsunuz. Masumiyet projesi kapsamında yardım edeceğiniz kişilleri nasıl belirliyorsunuz?
¾     Biyolojik bir delilin bulunma olasılığı ön planda gelir.
¾     Mesleğe bağlayan aşktır, başarıyı da bu aşk getirir. Siz bu aşkı neyle besliyorsunuz?
¾     Müzikle, kokuyla, birlikte olduğum kişilerle...
¾     Hayatınız birbirinden garip vakalar içinde geçiyor, şiddet hayatınızda olmamış olsa bile sonuçlarına tanık oluyorsunuz. Tüm bunlara tanık olurken neler hissediyorsunuz?
¾  Mesleki duyarsızlaşma yüzünden artık fazla bir şey hissetmiyorum desem de bu doğru değil. Çocuklara, yaşlılara, hayvanlara, azınlıklara kısacası güçsüzlere yönelik şiddet  beni yaralıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder