4 Nisan 2012 Çarşamba

Fethi Karaduman

Her sayısını okuduğumuzda bir sonraki sayıda ne yapacaklar diye merakla beklediğimiz 46 dergisinin bir parçası olan Fethi Karaduman ile keyifle sohbet ettik (ben keyif aldım siz de alırsınız umarım). Kendisini anlatmayı pek sevmiyor ama fotoğraftan konuşmaya başlayınca 60’lık kaset bitiriyor…
Fotoğrafçılara en çok sorulan soru; “Sizin fotoğrafınızı kim çeksin istersiniz?” Ben bu soruyu sormayıp Fethi Karaduman’ı kendi stüdyosunda kendi makinesiyle çekmek istedim. Sağolsun kendini benim yeteneksiz ellerime teslim etti.
Veee  işleriyle, sohbetiyle güzel adam Fethi Karaduman.

¾     46’nın gizli kahramanı olarak tanıyoruz seni. Hakkında çok fazla bilgi sahibi değiliz, kimdir Fethi Karaduman?
¾     Çok yönlü bir karakterim olduğunu söyleyebilirim. Bir sabah 50 yaşında bir adam gibi, bir sabah 16 yaşındaki bir çocuk gibi uyanabiliyorum ve bütün günüm öyle geçiyor. Bu durum işlerime de yansıyor tabi. Çevremden aldığım geri dönüşler de dürüst, güvenilir, yaratıcı ve hiperaktif oluşum.

¾     Fotoğrafa ilgin nasıl başladı?
¾     Ben aslında memurdum... Çocukluğumdan beri karakalem ağırlıklı resim çiziyorum. Bir arkadaşım elinde ikinci el bir fotoğraf makinesi olduğunu ve o makineyi bana satmak istediğini söyledi. Benim de fotoğrafla alakam olmadığı için o makineyi istemedim. Hatta fotoğraftan nefret ediyordum o zamanlar. Fotoğraf çekmek bana çok basit geliyordu. Arkadaşım zorla o makineyi bana verdi. İki makara film aldım ve iki tane 36 lık makarayı bitirdikten sonra fotoğraflar geldi. Farkında olmadan kurgusal fotoğraflar çekmişim. Karakalem ne çiziyorsam onların fotoğrafını çekeyim dedim ve arkadaşımla hiçbir tekknik bilmeden evde ışık ayarlayıp fotoğraflar çektim. Çektiğim fotoğrafları görenler çok beğenince ben de “demek ki oluyormuş” deyip zevk almaya başladım.

¾     Arkadaşın o makineyi neden ısrarla sana vermek istedi?
¾     Çizim yeteneğimi biliyordu, karakalem işlerimi de görüyordu. Senin resim çizmeye vaktin olmuyor al bununla fotoğraf çek diyerek makineyi bana verdi. İyi ki de vermiş. Benim için bir dönüm noktası oldu.